Küçüklükten beri bana en ulaşılmaz gelen şeydi Hollywood. Ama peşinden gidecek cesaretiniz varsa, bütün hayalleriniz gerçek olabilir bu hayatta. Bir süre önceye kadar Hollywood'un Amerika'da sadece plakalarla, dağın birine yazılmış bir yazı olduğunu düşünürdüm. Olay pek de sandığım gibi değilmiş. Hollywood, Amerikan Film Endüstri'sinin kalbinin attığı ve sokakta yürüyen herkesin kendisi star sandığı, star sanmayanların her an keşfedilmeyi beklediği Los Angeles'ın küçük bir semti. Bu da o meşhur "Hollywood Sign".
Uzun yıllardan beri memleketim Trabzon'un Boztepe'sinde de "Trabzon Sign" var ama sanırım ulaşılabilirliği kolay olduğundan pek de etkilemiyor beni. Yüzüklerin Efendisi'nin yeni bir filminde gösterilirse belki etkiler. :P
Veee Hollywood diyince akla ilk gelen mekan: Kodak Theatre. Meşhuuuuuur Oscar Ödül Törenleri'nin yapıldığı yer. 14 dolarlık bir ücretle bir rehber eşliğinde yarım saatlik bir turla içeriyi gezebiliyorsunuz. Tabi fotoğraf çekmek yasak olduğundan dışıyla idare etmek durumundasınız. Özetle: ihtişam o biçim.
Kodak Theatre Hollywood Bulvarı'nın üzerinde yer alıyor. Her gün binlerce turist tarafından ziyaret edildiğinden dolayıdır ki özgüven sahibi insanlar bahşiş karşılığında girdikleri film karakterlerinin kılıklarıyla geçimlerini sağlıyorlar. Objektifime takılanlar:
Bayağı uzun bir bulvar bu Hollywood Bulvarı. En büyük özelliği ise dünyaya mâl olmuş bütün Tv, film yıldızları, şarkıcılar, çizgi film karakterleri vb...starların isimlerinin yazılı olduğu yıldızlar, kaldırımlardaki yerini almış. Geçenler de aldığım habere göre en son Penelope Cruz'un adı eklenmiş bu yıldızlar kervanına. Birçok yıldız da hala boş olarak bekletilmekte. Yıldızlar arasında en özel yere sahip olanı ise "Muhammed Ali". Onun ki yerde değil, özel bir camekanın içinde duvarda asılı şekilde Kodak Tiyatrosunun içinde sergilenmekte. Canlı Para'da çıkabilir bu soru, bilin istedim.
Hemen Kodak Tiyatrosu'nun yanında yer alıyor: "Grauman's Chinese Theatre". Dünya starlarının el ve ayak izlerinin yer aldığı tiyatro en son Sherlock Holmes ve Iron Man'in yıldızı Robert Downey Jr.'a bir yer ayırmış.
Hollywood aynı zamanda birçok hediyelik eşya mağazası, Hard Rock Cafe, Madame Tussauds Müzesi, Guinness Rekorlar Müzesi, Ripley's Believe It or Not Müzesi, büyük, üzeri açık bir alışveriş merkezi ve onlarca gece kulübünü barındıran bir eğlence kenti. Oteller caddesi Sunset Bulvarı'na ise sadece iki sokak paralel, bilginize. :)
Kodak Theatre Giriş Ücreti: 14$ Madame Tussauds Müzesi: 25$
Las Vegas, ABD'nin Nevada eyaletinde bulunan Mojave Çölü üzerinde kurulu, kumar ve eğlence yerleriyle ünlü bir kent. Aynen böyle tanımlanmış internet ansiklopedisi Wikipedia'da. Dünyanın en lüks ve en eğlenceli kenti için Los Angeles'dan yola çıktık ama; beş saat boyunca aşağıdaki iç sıkıcı manzarayla yolculuk etmek hakikaten kâbus gibiydi. Camı açayım demeyin, hava 50 derece...
Akşam saatlerinde vardığımız şehrin ışıkları hafiften parlamaya başlamıştı ama ben o şaşalı kısma sonra geçeceğim. Önce böyle artistik bir pozla mevzuya giriş yapma arzusu içerisindeyim. Müsaade ediniz. :P
Bilmenizi isterim ki, şu anda, bugüne kadar hazırlamış olduğum en uzuuuuuuuuun postu okumaktasınız. Yazı bittiği zaman akan salyalarınızdan ben sorumlu değilim. Bir sene geçti, ben hala toparlıyamıyorum. Bu mu lan Las Vegas diyip önyargılı olmayın a dostlar. Gündüz, bir boka benzemediği konusunda hemfikiriz.
O yüzden gündüz yapılacak en iyi şey, otelin havuzunda serinlemek. Hava 45 derece olunca suyun içinden çıkmıyorsunuz ama suyun derinliği de 45 cm olunca içine yerleştirilen şezlonglara oturmaktan başka bir halt yiyemiyorsunuz. Görüntüler "Wynn-Encore Beach Club'dan" Beach Club dediğime bakmayın, herşey yapay. Çölün ortasında daha fazlasını aramayın zaten. Ayıp.
Bilin istedim: "O kadar inanıyorlar ki o rakamın uğursuzluğuna uçaklar da, asansörler de, tiyatrolar da öyle bir numara yok, yok! Bakınız: 13?"
Veee filmlerde, dizilerde, rüyalarda, hayallerde görmeyi düşlediğim şey. Las Vegas'da bir gece konakladığımız otellerden "Stratosphere" deyiz. Atakule'nin iki katı yüksekliğindeki bu kulenin manzarası için yorumum " ". Burası muhtemelen Vegas'ın en ucuz otellerinden. Geceliği 27 dolara iki double yataklı bir odada ikamet ettiğimizi hatırlıyorum. Üstelik bu manzarayı izlemek normal şartlarda 14 dolar para istiyorken, otel müşterilerine ücretsiz giriş imkanı sağlıyor. Gayet bildiğiniz beş yıldızlı otel. Sol üstteki fotoğrafta otelin müzikal showundan. "American Superstars"
Şöööyle biraz sokaklara inelim. Dünyaca ünlü İtalyan "Bellagio" otelin önündeyiz. Her yarım saatte bir,çalan bir müzikle eş zamanlı, 3-5 dakikalık bir havuz showun sergilendiği bu otel Vegas'ın simgelerinden biri. Otelin kumarhanesi de en büyüklerdenmişmişmiş...
Vegas sokaklarından kesitler. (Excalibur, Caesars Palace, Paris, Monte Carlo Hotel)
Bunlar da bahşiş karşılığı foto çektirmeyi kabul eden Jack Sparrow'lar, Elvis Presley'ler, Gülben Ergen'ler falanlar filanlar...(Bahşiş = 1Dolar)
Las Vegas'da ne var hacı derseniz? Dünyanın en ünlü otelleri, kumarhaneleri, müzikalleri, showları var derim size. Otellerin birçoğu birbiriyle yer altından, üstünden geçitlerle birbirine ekleşmiş. Işıklanmamış hiçbir tarafları kalmamış. Bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün orduları da....
Şehir aynı zaman da dünyanın önemli kentlerine ev sahipliği yapıyor: Paris, New York, Mısır, Venedik, Roma bunlardan birkaçı. Eyfel Kulesi'ni, Özgürlük Heykeli'ni orjinal boyutunda görebileceğiniz başka bir memleket bulamazsınız dünyada. (Paris ve New York'dan başka)<==Gerizekalılar için
Ayrıca herşeyin legal olduğu bir kent Las Vegas. Sokakta sizlere kadın pazarlamak için elinize resimli kartlar, kataloglar tutuşturan yüzlerce insan var. Bazı otellerin odalarındaki çekmecelerde de bu katologlara ulaşarak "Temel İçgüdü" filminin başrol oyuncusu olma şansını yakalayabilirsiniz.(+18)
Mesela Venedik. O gördüğünüz bulutlar duvar kağıdı, orası da kapalı bir alışveriş merkezi. Favorilerimden.
Gel gelelim New York'a. Brooklyn Köprüsü'nden, gökdelenlerine kadar koskocaman bir alan kaplıyor Las Vegas'da. En önemli atraksiyonu ise gökdelenleri sarıp sarmalayan korkunç bir rollercoastera sahip olması.
Burası da Luxor. Piramitler, develer, hendekler. Dünyaca ünlü sihirbazlardan Criss Angel'ın Cirque du Soleil ile işbirliği sonucu performe edilen "Believe" isimli show bizzat burda sergileniyor. Zaman olmadığından gidemedik ama aldığımız duyumlara göre Vegas'ın iyilerinden değilmiş.
Vegas'da şıklık, lüks o biçim. En sık görebileceğiniz renk: gold. Her yer varak hesabı kaplanmış. Otellerin içlerinden görüntüler (Wynn, Encore, MGM Grand Hotel, Bellagio)
+21 yaş / Veee kumar. Önüm arkam sağım solum her bi taraf oyun makineleriyle dolu olunca en tövbelisi bile buluyor kendini bir aletin başında. Alev'in bu konudaki hırsı ve başarısı kesinlikle göz ardı edilemez. İkimizin de 20 doları, beş dakikada ne hale getirdiğimiz aşağıdaki kuponlarda yazılı. 21 yaş altındaysanız ve güvenlik tarafından buralarda dolaşırken, oynarken tespit edilirseniz kumarhanenin dışına yönlendiriliyorsunuz. Aynı şey içkili restaurantlar için de geçerli bu arada. Ege yüzünden ne kadar fanteziden geri kaldık. Ben de 20ydim ama sakallardan yırtıyordum.
Bu arada dipnot: Kumar kötüdür, bağımlılık yaratır. Dediğimi yapın, yaptığımı yapmayın.
Ben Beyonce konserini 10 günle kaçırmamın hüznünü yaşarken kentin büyük otellerinden MGM Grand'de karşımıza çıktı usta sihirbaz David Copperfield. Fotoğraf çekmek kesinlikle yasaktı ama uyarı yeme uğruna bastım deklanşöre. Türk'üm ulan ben!
Bir zamanlar İstinye Park'da da yer alan ama şu anda yerinde H&M esen, efsane restaurant Rainforest Cafe'deyiz. Görünen köyün kılavuz istemediği anlardan biri. Sadece açız!
En son paylaşmak istedim, çünkü Las Vegas'ı bizim için en unutulmaz kılan şeydi bu show. Adı "Le Reve". Kaldığımız otelin tiyatrosunda gösterimde olan, Amerika'da yaşayan arkadaşlarımız tarafından çokça tavsiye edilen bu show doksan dakika ağzımızı kapayamadığımız bir rüyaydı bizim için.
Showdan görüntüler:
Olumlu, olumsuz bütün eleştri, fikir ve önerilerinizi beklemedeyim.